İKİ DÖNEM ÜSTÜSTE UYGULAMASI FIRSAT EŞİTLİĞİ Mİ?
Smmm Gökhan DEDE – 23.06.2011
Bazı meslek kuruluşlarında ya da sivil toplum örgütlerinde genellikle başkanlar en uzun süre hizmet veren, ya da diğer bir ifadeyle “aynı koltukta sürgit oturmayı başaran kişiler” olmaktadırlar. Onları buralardan söküp atmak öyle her babayiğidin harcı olmadığı gibi, kolay da değildir. Günümüz meslek örgütlerinde bunun örnekleri çokça vardır!
Herhangi bir meslek kuruluşunda bir başkanın uzun yıllar başkanlık koltuğunda oturabilmesi; o kişinin birçok yönüyle becerikli ve başarılı bir örgüt yöneticisi olmasından kaynaklı olabilir, kendisinin bu görevi devredebileceği, yerini doldurabilecek başka bir kişinin yetişmemiş olduğuna inanıyor olabilir, ya da bu süreçte ilgili kuruluşta sağladığı hakimiyet ve etkinlikle yerine geçebilecek kişileri etrafından uzaklaştırmayı başarmış da olabilir….
Bu kişilerin kendileri ya da en yandaşları; O’nun yerini doldurabilecek birisinin henüz yetişmediğini ileri sürebilmekte, uzun süre aynı görevi devam ettirenlerin bu görevlerine sürgit devam etmeleri halinde, meslek kuruluşuna sürekli yarar sağlayacağını söylemektedirler.
Sebepleri her ne olursa olsun; bir meslek kuruluşunun başında uzun yıllar kalanları meslek kamuoyu, onları oraya “çöreklenmiş” olarak görmekte, hoş karşılamamakta, ancak bir noktadan sonra bunlardan bazılarına güçleri yetmemektedir! Ancak, demokrasilerde bunun yerinin ve yararının olmadığı genel kabul görmektedir. Bizim SMMM Odalarında ve TÜRMOB’da da kuruluşundan(1990) beri oda başkanlığı görevi yapan meslektaşlarımız bulunmakta ve bir türlü o makamı başkalarına bırakmak istememektedirler. Eğer kendileri bu görevi bırakırlarsa, meslek sanki onarılmaz yaralar alır!
Ancak, 2008 yılına gelindiğinde, 3568 sayılı Kanun’da, 5786 sayılı Kanun’la birçok değişiklik yapıldı. Kanun’un 22. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesiyle dendi ki: “Odalarda üst üste iki seçim döneminde iki defa Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim Kurulu üyeliğine seçilemezler.”
Yine aynı Kanun’un 35. maddesinin 5786 sayılı Kanunla değiştirilen birinci fıkrasının son cümlesiyle de dendi ki; “Üst üste iki seçim döneminde iki defa Birlik Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim Kurulu üyeliğine seçilemezler.”
Bu maddelerin iptali için Ana Muhalefet Partisi CHP konuyu T.C. Anayasa Mahkemesine götürdü. Yaklaşık iki yıl sonra Yüce Mahkeme bu değişikliğin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, karar verdi.
İptal isteminde bulunulan ama reddedilen 3568 sayılı Yasa’nın 22. ve 35. Maddelerindeki iki dönem üst üste görev yapan başkanlara, aradan iki dönem yani 6 yıl geçmedikçe yönetim kuruluna seçilme engeli getirilmesi ve diğer yönetim kurulu üyelerine böyle bir sınırlamanın getirilmemesi bazı kesimlerce eşitsiz bulunarak ve eleştirilebilir.
İlk bakışta, başkan da yönetim kurulunun bir üyesi olduğuna ve seçimden sonra oluşan ilk yönetim kurulu toplantısında belirlendiğine göre, burada bir eşitsizliğin olduğu düşünülebilir.
Ancak kabul etmek gerekir ki bu tür seçimlerde her listenin başkan adayı (lider) önceden bellidir. Olağanüstü bir durum olmadıkça buna kimsenin itirazı da olmaz. Kanun koyucunun iki dönemle sınırlama getirmesini; bir başkanın iki dönemde yani 6 yılda programını hayata geçirebilecek performansı gösterebileceği, başkanlığın sürgit devam etmesinin, meslek haline dönüşmesinin engellenmesini ve kendini ispat ve ifade etmek isteyen diğer üyelere de fırsat tanınmasını sağlamak biçiminde algılamak gerektiğini düşündüğünü, düşünüyorum.
Yasa’da, diğer yönetim kurulu üyelerine böyle bir sınırlama getirilmemiştir. Bunu geniş açıdan değerlendirmek gerekir. Kanımca burada eşitsiz bir uygulamadan ziyade, yönetimde deneyim kazanan ve meslek kitlesi tarafından da takdir edilen, tekrar seçilme başarısı da gösteren diğer yönetim kurulu üyelerinin bu deneyimlerini başkanlıkta da değerlendirme fırsatı verme açısından meslek adına yararlı olacağını düşünebiliriz.
Yasa’nın başkanlara iki dönem sınırlaması getiren bu maddesinde eksik kalan ve ne olacağı henüz belli olmayan bir nokta daha vardır.
Şöyle ki; başkanın başkanlık yaptığı dönemin herhangi bir sürecinde herhangi bir nedenle başkanlık koltuğunun boşalması ve bir başka yönetim kurulu üyesinin başkan seçilmesi halinde yeni seçilen başkan için sürenin nasıl işleyeceği belli değildir.
Neticede bu kararın, mesleği unutup, oda başkanlığını kendisine yaşam biçimi ve odayı da geçim alanı olarak seçen, hatta oda başkanlığını bir tür “ meslek” edinen(sansan) kişileri üzdüğünü söyleyebiliriz! Bunlardan bazıları, odaların kuruluş yılı olan 1990’dan bu yana başkanlık yapmaktadırlar. Bu süre 2010 da seçilenler için neredeyse 25 yıllık emeklilik süresine denk gelmektedir.
Görevde süre sınırlaması getirilmesinin bazı sakıncaları da düşünülebilir. Tüm olanakları kullanarak ikinci dönemde de seçilen kişi; “bu artık benim son dönemim, bir daha seçilme gibi bir hakkım ve şansım yok,” diyerek hiç de uygun görmeyeceğimiz pasif çalışma konumuna girebilir. Elbette ki bu tutum kişiden kişiye değişebilen psikolojik durumdur. Oda yöneticiliği meslek olarak görülmemeli derken, bunun böyle olmaması için yönetici olmayı cezbeden bazı kısıtlamalar da getirilebilir.
Büyük bir odada görev yapmak kurumun kendisini tanımak, kurumsal ilişkileri kurmak anlamında ilk yıl geçiş dönemi sayılabilir. İkinci yıl ilişkilerin geliştirilmeye çalışıldığı dönem olabilir. Çalışmaların semeresinin 3., 4. yıllardan sonra alınabileceği düşünülebilir. Ancak şunu unutmamak gerekir ki; göreve talip olanlar birikimleriyle, projeleriyle gelmelidirler.
Buna karşın, “seçmen (üye) başarısız gördüğü veya istemediği yöneticiyi kendi oyu ile (demokratik yöntemiyle) uzaklaştırır” düşüncesi olsa da, bu her zaman mümkün olamamaktadır. O nedenle denebilir ki Yüce Yargı; odalarda ve TÜRMOB’da üst üste iki seçim döneminde iki defa TÜRMOB Yönetim Kurulu başkanlığına ya da oda başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim Kurulu üyeliğine seçilemezler.” Kararıyla “fırsat eşitliği” sağlanmaya çalışılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder