TÜRMOB İÇİN
Sevgili meslektaşlarım,
Bu yıla kadar (2010) TÜRMOB seçimlerinde demokratik yarış pek yapılmadı. Hep birilerinin belirlediği kişilerden oluşan tek liste ile seçimler yapıldı. Daha açıkçası kendi anlayışlarına uygun çalışacak kişilerden listeler oluşturuldu. Denetleme kurulları bile böyle belirlendi.
Hatırladığım kadarıyla TÜRMOB’un 21 yıllık tarihinde yalnızca bir kere (2000) birden fazla grupla seçime girildi. Bunun adına demokratik yarış deniyordu ve belli bir heyecan vardı.
Birde, 2008 seçimlerinde Ankara SMMM Odası’nın önseçimle belirlenmiş adayının ÇDMG Merkez Yürütme Kurulunca listeye alınmamasına protesto-tepki oylarını en aza indirmek için sarf edilen azami çaba, ve bir bağımsız adayın alacakları oyları engelleme gayreti, seçimleri adeta bir yarış ortamına dönüştürülmüştü! .
Öyle ki, TÜRMOB yöneticileri ve adayları, hangi ilden ne kadar protesto oyunun çıkacağını, ya da bağımsız adaylara hangi ilden ne kadar oy verildiğini saptamak için, sandıkları “alfabetik il sırasına” göre sıralamışlardı. Kimileri fark etmese de bu, delegenin üzerindeki TÜRMOB baskısından başka bir şey değildi. Bunun anti demokratik bir tutum olduğunu, kendilerini çağdaş demokrat sanan ilgililere hatırlatmak istiyorum!
Dileğim; doğru amaç ve hedeflerini meslek kitlesi ile samimi biçimde paylaşmak isteyenlere delegelerin TÜRMOB görevi vermesidir. Hayallerini hizmete dönüştürmek için kolları sıvayanların çalışmalarına fırsat ve destek verilmeli, engellenmemelidir. Ancak, bunun çok da kolay olmayacağını engelleyebilirliğini, düşünüyorum. Sistem de buna müsaittir!
Muhasebe ve denetim mesleğinin sorunlarının çokluğu, bunun başlı başına bir sistem sorunundan kaynaklandığını, bu nedenle sorunların arkasının gelmeyeceği, biri çözülürken bunlara yenilerinin ekleneceği bilinen bir gerçektir. Bunu, mesleğin içinden gelen, büro tozu yutmuş, yıllarca sorunlara muhatap olmuş, sorunlarla baş etmek için mücadele etmiş meslektaşlarımızın, sıkıntıları daha iyi bildiklerini herkesin teslim edeceğine inanıyorum.
Çoğunluğunun YMM'lerden oluşan bir TÜRMOB yönetim anlayışıyla mesleki sorunlarımız çözülememiştir, çözülemez de.
Özen gösterilmediğini söylemek istemiyorum ama, her şeye karşın meslek örgütü, yalnızca mesleğini yapan, meslek örgütünü yönetmeye söz vermiş, sözünde durabilecek daha birikimli, ilkeli, kararlı ve öngörülü meslektaş yöneticilerle yönetilmek durumundadır. Görev talep hakkını kendinde görmek için mesleğin kahrını çekmiş olmak tek başına yeterli değildir.
Önemli olan, bundan sonra da sorunlara göğüs germek, çözüm üretmek için bağımsızca irade koyabilmektir.
Mesleki sorunlarımızın ülke sorunlarından ayrışık olmadığı bilinciyle, inancıyla çalışılması gerektiğine inanıyorum. Ancak, üzülerek belirtmek istiyorum ki, TÜRMOB ve odalarımız, toplumsal sorunlara gereken duyarlılığı gösterememişler ve ekonomik sorunların çözümü konusunda lokomotif olmaktan uzak ve sessiz kalmışlardır.
Hassas bir döneme girdik. Kısır siyasi tartışmalarla, doğru değerlendirmeleri; sırf siyasi farklılıklar nedeniyle, parsa kaptırmak düşüncesiyle dayatmalarda bulunma hatasına düşmek, mesleki gelişimin önünde engel teşkil etmekten öteye geçemez.
TÜRMOB’da, yıllardır hem siyasi parti yöneticiliği hem de meslek örgütü yöneticiliği yapanlar bu dönemlerdeki yarı zamanlı çalışmalarıyla mesleğe zarar, kendilerine ise yarar sağladıklarını söylemeyen, anlamayan kalmadı gibi…. Bundan böyle böylelerine fırsat verilmemelidir.
Muhasebe ve denetim mesleğinin bizce “özlenen saygınlık düzeyine” hâlâ eriştirilemediğini biliyoruz. Ancak, bunun tek sorumlusu olarak yalnızca yöneticileri görmek ve dahası suçlamak biraz haksızlık olur.
Önünüzde önemli bir seçim sınavı daha var.
Sevgili meslektaşlar, değerli delegeler, başta haksız rekabet olmak üzere, birçok mesleki sorunumuz hâlâ devam ediyorsa, illa da “suç senin” demeye dilim varmıyor ama, sizler delegeler olarak, TÜRMOB’u yönetmeyi hak etmeyen kişileri oraya seçerseniz, “suçun en büyüğü sizin olacaktır,” demekten de kendimi alamıyorum!
Geleceğe ışık tutacak bir genel kurul dileğimle, saygılarımı sunuyorum.
SMMM Gökhan DEDE- Ankara - 01Eylül 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder