Sayfalar

30 Mart 2010 Salı

TİCARET MESLEK LİSELERİNİN
MUHASEBE VE MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEĞİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Gökhan DEDE* – 30.03.2010

Muhasebe ve mali müşavirlik mesleğine giriş için ilk adım, ticaret meslek liselerinde atılmaktadır, Başka bir anlatımla, mesleğe giriş sürecinde “ilk mesleki eğitim” ticaret meslek liselerinde alınmaktadır. Dolayısıyla, muhasebe ve mali müşavirlik mesleğinin temel eğitim kurumları arasında bu okullar vardır, diyebiliriz. Buna, mesleğin gerektirdiği yeterliliğe, ahlaki niteliklere ve mesleki standartlara sahip meslek mensubu yetiştirmeyi hedefleyen “staj” (meslekte pratik eğitim)  dahildir. Bilindiği üzere meslek mensubu adayları, mesleki anlamda ilk teorik eğitimlerini ticaret meslek liselerinde almakla birlikte, aynı süreçte stajlarını da muhasebe bürolarında ya da kimi kurum ve kuruluşlarda yapmaktadırlar.

1989 yılından önce muhasebecilik yapmak için herhangi bir okul bitirmiş olmak zorunluluğu yoktu. Mahalledeki berber Reşit amca, ya da kırtasiyeci Ahmet bey de muhasebe işlerini yapabilmekteydi. Elbette ki, bunun yanı sıra lise ve üniversite mezunları da aynı mesleği (işi) yapmaktaydılar.

Muhasebe mesleğine kimlik kazandırmak düşüncesi uzun yıllar devam etti. Bu düşünce olgunlaştırılarak 1989 da gerçekleşti.

Böylece, 13 Haziran 1989 tarihinde 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası yayımlanarak yürürlüğe girdi. Mesleğin kuralları, meslek mensubunun yetki ve sorumlulukları belirlendi. Böylece, kuralsız biçimde, basitçe ve yalnızca “gelir gider” biçiminde kayıt (defter) tutan, mesleki eğitim almamış olanların mesleğe girişleri engellenmiş oldu.

İşte, bu Yasa’nın yayımlanmasıyla birlikte, ticaret liselilerin muhasebe mesleğini yapabilecekleri de netleşmiş oldu. Çünkü Yasa, mesleğe giriş yapılabilecek okulların arasında ticaret meslek liselerini de saymaktaydı. Buradan mezun olacakların edineceği mesleğin adı “serbest muhasebecilik”ti. Ancak, yalnızca ticaret meslek lisesini bitirmiş olmak yeterli değildi. Serbest muhasebecilik ruhsatını alabilmek için ayrıca 6 yıl staj yapmak ve sınavları kazanmak şartı vardı.

Ticaret liselilerin üniversite bitirmeden mesleğe girişleri 26 Temmuz 2008 tarihine kadar devam etti. 5786 sayılı Yasayla 3568 sayılı Yasa’da yapılan değişiklikle, muhasebeci ya da mali müşavir olabilmek için bu Yasa’nın 5. maddesinde sayılan fakülte ve yüksek okullardan birinden mezun olmak, yani lisans düzeyinde eğitim almış olmak şartı getirildi.

Çünkü, küreselleşen dünya ticaret sisteminden etkilenen ülkemizde de muhasebe ve mali müşavirlik mesleğini yapabilmek için ticaret lisesi mezunu olmanın yeterli olmadığı bu süreçte iyice anlaşıldı. Bir başka anlatımla, birçok önemli meslekte olduğu gibi, muhasebe ve mali müşavirlik mesleğine girişte de, yüksek düzeyde eğitimin gerekliliği ortaya çıktı.

Bilirsiniz, her vatandaş gelir ve giderlerinin muhasebesini yapar. Muhasebe, kişi ya da kuruluşların ekonomik yaşamlarında önemle dikkate almaları gereken işlemler bütünüdür.

Gelirlerini, en yararlı bir biçimde değerlendirmek isteyen kişi için muhasebe, bir sanattır, beceri işidir. Bu anlamda muhasebe, doğru işlem yapmasını bilen bilgili, birikimli insanların eylemidir, diyebiliriz. Çünkü, kişilerin, işletmelerin ve ülkenin ekonomik hareketleri ancak doğru muhasebeyle sağlıklı sonuçlar verir.

Bu eylemde muhasebeci ve mali müşavirler akılcı, hesap bilir, güvenilir, bağımsız ve dürüst olmak durumundadırlar.

Akılcılık, akıllı insanların davranışı olduğu gibi, dürüst olmak ve bağımsız davranmak da erdemli insanların harcıdır. İşte, bu işi yapanların mesleği “muhasebecilik”, mesleğin adı da “muhasebe”dir. Bu ve benzeri özelliklerle birlikte muhasebe bilgisini danışmanlık boyutuna taşıyanlara “mali müşavir”, onların yaptığı mesleğe de, “mali müşavirlik” denir.

Burada kısaca şunu söyleyebiliriz:
Mali müşavirlik mesleği için muhasebe temeldir. Serbest muhasebecilik unvanı tarihe karıştığına göre, tek mesleki unvan “serbest muhasebeci mali müşavirlik”tir. Bu ise, ticaret meslek liselerinde alınan temel eğitimin, üniversite eğitimiyle tamamlanıp, ruhsatla taçlandırılmasıyla gerçekleşir.

Kabul etmek gerekir ki, ticaret meslek liselerinde mesleki konulara ilişkin temel eğitimi iyi alanlar, üniversitedeki öğrencilik yaşamlarında daha başarılı olacaklardır. Elbette ki tüm bu eğitimler, üniversite eğitiminden sonra serbest muhasebeci mali müşavirlik mesleğini hedefleyenler için avantaj sağlayacaktır. Bunu söylemekte ki amacım, mesleğe giriş için mutlak surette sınavların da yapılacak oluşudur. Staja başlamak için sınav şarttır. Üç yıllık staj ve yeterlilik sınavını başaranlar, serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatını almaya hak kazanırlar. Artık sizler için yeni bir yaşam başlamaktadır.

Serbest muhasebeci mali müşavir olduktan sonra da, “eğitimde süreklilik” esastır. Çünkü, küreselleşen dünyamızda ticari hayatın kuralları değişmekte ve gelişmektedir. Ticaret şirketlerinin muhasebe ve mali müşavirliğini yapacak olan meslek mensuplarının mesleklerine ilişkin kurallar ve standartlar da buna paralel olarak değişebilmektedir.

İşte, bu değişim ve gelişime ayak uydurabilmek için, mesleki eğitim sürecini ve sonrasını akılcı bir biçimde değerlendirmek zorundasınız.

Sizler, bu süreci başarıyla tamamlayacak iradeye sahipsiniz. Öğretmenlerinizin de, geleceğin mesleğinin aday mensupları olan sizleri eğitecek birikime sahip olduklarına yürekten inanıyorum.

Ancak tüm bunlar öncelikle, geleceğini muhasebe ve mali müşavirlikte görenlerin çabalarıyla gerçekleşebilecektir.

Bir başka yazıda, bilgi paylaşımında buluşmak üzere, sevgi ve başarı dileklerimle…

*Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
*Ankara SMMM Odası eski Oda Sekreteri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder