TÜRMOB’UN NİSPİ AİDAT UGULATMA
ÖNERİSİ ÜZERİNE -2-
13.08.2012
Bilindiği
üzere 3568 sayılı Yasa’nın 16-b maddesinde YMM ve SMMM Odalarının gelirleri
adlandırılmış ve bunlar arasında üyelerinden alacakları “yıllık üye aidatları”
da sayılmıştır.
Yasa’da
olmamasına karşın, yıllık üye aidatları yönetmelikle maktu ve nispi olmak üzere
iki tür olarak belirlenmiştir. Aidatların serbest büro işleten ve aynı zamanda
SMMM ya da bağımsız denetim şirketi ortağı olan meslek mensuplarına nasıl
uygulanacağına ilişkin çelişkiler mevcuttur ve çelişki devam etmektedir.
Kısacası
bugüne kadar üye aidatları konusu Yasa ve yönetmelikler bağlamında hep
tartışılır olmuştur. Bu tartışmalar ve uygulama farklılıklarından olacak ki bu
defa TÜRMOB, YMM ve SMMM Oda başkanlıklarına gönderdiği 13.07.2012 tarih ve
03990 sayılı yazısıyla bu konuda ortak bir uygulama yapılmasını istemiştir.
TÜRMOB
Genel Sekreteri imzasıyla gönderilen yazıda:
“Özellikle serbest büro faaliyetinden dolayı
gelir vergisi mükellefi olup, aynı zamanda şirket ortağı olanların nispi
aidatlarının tespitinde serbest meslek kazancı ile dağıtılsın veya dağıtılmasın
beyan edilen kurum kazancından meslek mensubunun payına düşen tutarın
toplanarak tek bir nispi aidat mı ödeneceği, yoksa nispi aidat hesaplamasının
ayrı ayrı mı yapılacağı konusunda bazı odalarımızda uygulamada tereddüde
düşüldüğü anlaşılmaktadır. Dendikten sonra:
“Odalarımızın büyük
bölümünde uygulandığı gibi nispi aidat ödemelerinde, serbest meslek kazancı ile
kurum kazancından paya düşen tutarın birleştirilerek, toplam tutar üzerinden %1
nispi aidat alınması ve alınacak toplam nispi aidat tutarının maktu aidat
tutarının 1 katından az20 katından fazla olmaması gerekmektedir.
“Bilgi edinilmesini
ve nispi aidat ödemelerinde uygulamanın yukarıda belirtildiği gibi yapılmasını
rica ederiz.” Denmektedir.
Yazıda
“… serbest meslek kazancı ile kurum
kazancından paya düşen tutarın birleştirilerek, toplam tutar üzerinden %1 nispi
aidat alınması ve alınacak toplam nispi aidat tutarının maktu aidat tutarının 1
katından az olmaması gerekmektedir,” denmektedir.
Hem YMM hem de SMMM Odaları Yönetmeliğinin 16/2
maddesine göre, meslek mensubunun şirket olarak
faaliyette bulunması halinde dağıtılsın dağıtılmasın beyan edilen kurum
kazancından payına düşen tutarın %1'ini yıllık aidat olarak ödemek zorundadır.
Odalarımızda gerçek kişi ve tüzel kişi
(şirketler kütüğü) üye kayıtları bulunmaktadır.
Konuya, şirket tüzel kişiliği açısından
baktığımızda, olay, yönetmelik nezdinde daha da vahim yanlışlarla doludur.
Yasal ve adil değildir. 3568 sayılı Yasa’da olmayan bir hüküm için yönetmelikle
düzenleme yapılmıştır.
Mesleki şirketin ortaklarına kâr
dağıtımının söz konusu olmaması durumunda, yani şirket ortağına ödeme yapıl(a)maması
halinde şirket ortağı olan meslek mensubunun elde ettiği bir gelir söz konusu
değildir. Dolaysıyla aidat tahakkuku da yapılamaz.
SMMM ve YMM Odaları Üye Aidatları İle Birlik
Paylarının Tespitine Ait Yönetmelik gereğince, kâr elde edilmesi durumunda
mesleki şirket adına nispi aidat tahakkuk ettirilerek alınması gerekirken, bu Yönetmelikte
böyle bir hüküm yoktur ve bu bir eksikliktir. Aynı Yönetmeliğin 6/b maddesi gereği nispi aidat, çalışanlar listesinde kayıtlı meslek mensubundan alınan
aidattır.
Zarar etmiş mesleki
bir şirketin serbest bürosu olmayan ortaklarına ayrıca her bir ortak için ayrı
ayrı olmak üzere asgari yıllık maktu aidat tutarında nispi aidat tahakkuk
ettirilmesi adil ve yasal değildir.
Yine serbest
büro işleten ortaklar için şirket kârından ortağın payına düşen kısmının
serbest bürodan elde ettiği kazancına ilave edilerek aidat alınmak istenmesi de
yasal ve hakkaniyetli değildir.
Günümüz
rekabetçi ortamında ulusal bağımsız denetim şirketleri genellikle zarar
etmekte, çok sayıda denetçiyi bünyesinde bulundurmakta, mesleği yapmak için
direnmektedirler. Böyle bir durumda TÜRMOB’un adil bir düzenleme yapmak için
çaba harcaması gerekirken, zarar eden şirket ortaklarından ikinci bir nispi
aidat alınmasını önermesi, onları cezalandırmak, daha da mağdur etmek anlamına
gelmektedir.
Bilindiği
üzere 6111 sayılı Yasa’ya göre üye aidatlarını süresinde ödemeyen meslek
mensuplarının gecikme faizleri ortadan kaldırılırken, diğer yılık maktu ve
nispi aidatını düzenli olarak ödemiş olduğu halde, ortağı bulunduğu mesleki
şirketin zarar etmesi nedeniyle, sırf ortaklığından dolayı tekrar yılık maktu
aidat tutarında nispi aidat tahakkuk ettirilerek tahsil edilmek istenmesi
adaletli olmadığı gibi, yasal olmaktan da uzaktır. Çünkü bu mükerrer aidat
almak demektir. Ayrıca 3568 sayılı Meslek Yasa’nın 16. Maddesinde böyle bir
uygulamadan bahsedilmemektedir.
Şunu da önemle
belirtmek istiyorum ki; hiçbir meslek odasında görülmeyen bu tür aidat alımı, Anayasamızın
eşitlik ilkesine de aykırıdır.
Yukarıda
belirtilen nedenlerle uygulanması imkânsız, günün şartlarına uymayan ve yasal olmayan
Yönetmeliğin 10. Maddesinin uygulanarak, zarar eden şirket ortaklığımdan dolayı
adıma mükerreren tahakkuk ettirilecek nispi aidat tahakkuku mağduriyetime neden
olacaktır.
Konu,
TÜRMOB’un yukarıdaki uygulama birliğine yönelik sözde yaptırımıyla noktalanmamalıdır.
Konunun
hakkaniyetli olanı, nispi aidatın tüzel kişiliği olan ve şirketler kütüğüne
kayıtlı olan mesleki şirketin elde ettiği kârı üzerinden şirketten alınması,
ortaklarından ayrıca aidat alınmaması, serbest büro işletenlerin buradan elde
ettikleri matrahlarına yansıtılmaması hakkaniyetli ve yasal olanıdır.
TÜRMOB’un
bu kararının yerinde olmadığını, uygulanması durumunda, yanlışlıklar, hukuksuz,
hakkaniyetsiz uygulamalar devam edecektir!
Hatırlatmak
isterim ki, bu konuya ilişkin ASMMMO’nun 11 Mayıs 2002 tarihli genel kurulunun
almış olduğu bir karar bulunmaktadır. Bu karara ilişkin önerge şahsıma ait
olup, önerinin altında seçimlere katılan grupların temsilcilerinin de imzaları
bulunmaktadır.
Buna göre,
2002 yılından bu yana yalnızca meslek şirketleri elde ettikleri kârları
üzerinden nispi aidat ödemekte, ortaklarına ayrıca nispi aidat ya da maktu
aidat tahakkuk ettirilmemektedir. Bu karar ASMMMO’da 2012 yılına kadar bu
biçimde uygulanmış olup, aksine bir genel kurul kararı da yoktur.
ASMMMO genel
kurulunun almış olduğu bu karar karşısında TÜRMOB’un bahsi geçen talebi geçerli
ve yasal değildir. Çünkü aidatların miktarları genel kurullarda
belirlenmektedir.
Dolayısıyla 2002 ASMMMO Genel Kurulu’ndan
geçmiş olan karar adil ve yasal olup, uygulamaya devam edilmelidir.
SMMM Gökhan Dede
Sorumlu Ortak Baş denetçi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder