ÇAĞDAŞ DEMOKRAT OLARAK NİTELEYEMEDİKLERİM!
SMMM Gökhan DEDE– 07.12.2009
Ben ve benim gibi düşünenler için demokrasi; başkalarının haklarının, özgürlüklerinin sınırlanmadığı, yok sayılmadığı ve tehdit edilmediği bir “sitemin” adıdır.
Bu bağlamda öznel açıdan:
- Kişilerin; kökenini, ırkını, dinini, mezhebini, cinsiyetini, bölgesini, inandıklarını ve inanmadıklarını sorgulayan,
- Bu değerlerden yalnızca kendine uyanları yandaş olarak gören,
- Makamları sayesinde kişileri ve grupları baskılayan, baskılanmasına izin veren,
- Kişilerin, düşüncelerini açıklama, yazma, yayma ve yayımlama özgürlüklerini kısıtlayan, kısıtlanmasına izin veren,
- Görev talep edilmesi halinde, kişilerin yalnızca “yukarıdakilerden icazetle” kendilerince uygun olanları görevlendiren,
- Seçme ve seçilme özgürlüklerine müdahale eden,
- Aynı seçimlere katılan -yarışan- kişi ya da gruplardan kendilerinden başkalarına seçmen/delege listelerini vermeyen, yalnızca kendilerinin kullanmaları gerektiğini düşünen ve inanan,
- Seçimler öncesine seçmenlere/delegelere faks çekmek isteyen rakip grup adaylarına “bizim adayımız seçmenlere faks mektubu göndermeyecek, siz de göndermeyin, seçimler demokratik olsun” diyebilen,
- Kimi yerler için (kurul, komisyon vb.) yeterli ve yetenekli olmayanları, sırf yandaş olduğu için atayan,
- Kendilerinin istemedikleri kişilerin (demokratik yollarla da olsa) seçilmeleri halinde “seçim sonucunu” yok sayan,
- Demokratik kuralların işletildiği komisyonlarda, istedikleri kişilerin seçilemeyeceği endişesi hâkim olunca, seçimlere müdahale eden ya da birilerini işaret eden,
- Seçme özgürlüğünü kullananlara baskılar uygulayan, bu nedenle cezalar veren, görevlerinden alan,
- Seçim kazananların birilerince reddedildiği durumlarda; “canım siz de sizi kabul edecek yönetim oluştuğunda aday olsaydınız” mantığının benimseyen,
- Hizmet edenlerin hizmetlerini göz ardı eden, yok sayan, değer vermeyen, hatırlamayan, hatırlatmayan,
- Kendilerinden önceki dönemlerde yapılan iş ya da eserleri ortadan kaldırarak, eser sahiplerini/emek verenleri unutturmak isteyen,
- Organlarda alınmış kararlara uymayan, uygulamayan, uygulattırmayan,
- Ellerinde bulunan çoğunluğu, işine geldiği zaman, “hakkaniyeti ve adaleti” yok sayarak, yalnızca özel menfaatler için kullanan,
- Seçim vb. demokratik yarışlarda kurum olanaklarını yalnızca kendileri ve yandaşları için kullanıp, başkalarının da yararlanmasına açık bırakmayan,
- Seçmen listelerini, hakkaniyetsiz biçimde, hak etmeyenlerden, yalnızca kendilerini destekleyenlerden oluşturan,
- İmzası ile iradesini henüz belli etmemiş kişileri seçmen olarak kullanan, buna bilerek göz yuman, tertipçisi olan,
- Kendilerince uygun olacak koşullarda tüzük kurallarını, program ilkelerini ve gelenekleri göz ardı eden,
- İş ve işlemlerin tek hâkiminin yalnızca kendilerinin olduğunu sanan,
- Kimi üyelerin kurs, eğitim, öğretim vb. olanaklardan yararlanmalarını koşula bağlayarak bu yolla kısıtlayabilen,
- Yükümlülüklerin yaptırımlarını yasalar çerçevesinde ve hakkaniyetle uygulamayan,
- Kişilerin eleştirebilme özgürlüklerini sonuna kadar kullandırmayan,
- “Eleştiriliyoruz” diye, eleştirenlere baskılar uygulayan, kısıtlamalar getiren,
- Kimi yazılı ve geleneksel kurallara uymayan ve uygulamayan, uygulatmayan,
- Tüzük ve yönetmelik gereği olan toplanma, iletişim ve bilgilendirme olanaklarını kısıtlayan, öteleyen,
- Üretmeden tüketme savurganlığı içerisinde olan,
- Kurum ya da kuruluş olanaklarını yalnızca yandaşlara sağlayan,
- Kişi ve grupların istedikleri kişi ya da gruplarla korkmadan, engellenmeden, izlenmeden, teşhir edilmeden buluşabilme ve konuşabilme özgürlüklerini kısıtlamaya çalışan, hatta kınayan,
- Üyelerin çeşitli iletişim araçlarında yazma özgürlüklerini kısıtlayan ya da kısıtlamak isteyen,
- Yazanları izleyerek tehditle sansürlemek isteyen,
- Her üyeye olabildiğince eşit davranmayan,
- Kurum olanaklarından her üyeyi, hatta emek verenleri eşit biçimde yararlandırmayan,
- İnsanları asılsız, dayanaksız ve de hak etmedikleri biçimde suçlayan, sorgulayan,
- Kendilerinden başkalarının, radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarında meslektaşlarını ve kamuoyunu aydınlatıcı programlara katılmalarını engellemek isteyen, hatta kınayan,
- Söz vermelerine karşın, birlikte yönetim, birlikte paylaşım ve katılımcılık vb. ilkelere uymayan,
- Seçmenlerine ve meslek kamuoyuna söz vermelerine ve taahhüt etmelerine karşın verilen söz ve taahhütlerini yerine getirmeyen,
- 12 Eylül vb. darbelerde düşüncelerinden dolayı bedel ödemiş insanları, sırf ayrı listelerle seçimlere girmek istiyorlar diye; “12 Eylül karanlığına hizmet edenler, ayrılıkçılar” biçiminde suçlayan ve bu düşüncelerinin arkasında olduklarını her defasında çekinmeden söyleyen kişi ve yönetenleri,
- Üyelerin ya da kendilerini denetlemekle görevli “grup vb. denetleme kurulu üyelerinin” “denetleme” hak ve görevleri gereği taleplerine karşın, icraatları ve harcamaları konusunda kendilerini denetlettirmeyen, vb. eylemlerde bulunan yönetenleri/yönetimleri,
ASLA DEMOKRATİK BULMAM.
Ayrıca:
Kimi grup, etnik ve siyasi yapıları mesleki ekonomik demokratik politikaların önünde tutan anlayışları ve yönetimleri hiçbir koşulda “çağdaş ve demokrat” olarak niteleyemem.
Saygılarımla.
SMMM Gökhan DEDE– 07.12.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder