Sayfalar

16 Eylül 2009 Çarşamba

VARLIK BARIŞI SAHTEKARLIĞI YASAL KILIFINA UYDURMAK

VARLIK BARIŞI
SAHTEKÂRLIĞI YASAL KILIFINA UYDURMAK 

Ülkemizde mali idarece yapılan en önemli icraatlardan biri; vergi
mevzuatında yapılması düşünülen değişiklikleri düzenlemektir.


Dolayısıyla bunun sonucunda TBMM'nin kabul ettiği yasaları hükümetin MB'nin
eliyle uygulaması kalmaktadır.


Bu değişikliklerin ya da yasaların kimin yararına, kimin zararına olduğu,
kimi çevreler gibi bizler için önceden bellidir.


Bugüne kadar görev alan hükümetler, çeşitli adlarla defalarca vergi affı,
matrah artırımı, vergilerin tecil ve taksitlendirilmesi, vergi barışı gibi
uygulamalara gittiler.


"BARIŞ" gibi güzel, kutsal, çocuklarımızın adı olan kelimeyi sahtekârlarla
pazarlık boyutunda taşımaktalar...


Şimdi de "VARLIK BARIŞI" dediler.

Adına konferanslar verdiler, paneller düzenlemekteler.
Bunlar kimin için yapılmakta, kimlere seslenmektedirler?
Hiç çekinmeden hemen söyleyeyim:

Tüm SAHTEKÂRLAR için, naylon fatura satanlar ve kullananlar için, kısacası
haksız kazanç elde edenler için!


Oysa, bu uygulamanın adı "VARLIK BARIŞI" da olsa, tüm sahtekârları kapsasa
da kendi içinde bile adaletsizlikleri beraberinde getirmektedir.

5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında
Kanunun, 19 Haziran 2009'dan itibaren vergi incelemesine alınanlara *"özel
bir avantaj"* sağlamakta, bu tarihten önce incelemeye alınanlara hiçbir
yararı dokunmamaktadır!


İşte, 10.07.2009 tarih ve 27284 sayılı RG'de yayımlanan 5917 sayılı Kanun'la
getirilen Geçici 4. Madde "Bu Kanun'da yapılan değişiklik ve süre uzatımı
sonucu beyanda bulunanlardan 19.6.2009 tarihinden önce haklarında vergi
incelemelerine başlanmış olanlar, bu incelemelerle ilgili olarak Kanunun 3
üncü maddesinin beşinci fıkrası hükümlerinden yararlanamazlar."
biçimindedir.


İşte, naylon fatura kullananlar, kazancını her türlü gayri ahlaki ve
yasadışı iş ve ilişkilerden elde edenler, özetle haksız kazanç elde edenler
arasında da haksızlıklar yaratmaktadır.


İncelemeye alınanlara Yasa diyor ki: *"**Bulunan sahte fatura bedeli kadar
parayı bankaya yatır, matrah farkının yüzde 5'i kadar vergiyi de maliyeye
öde, bulunan fark üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi, KDV, cezalar ve
faizinin hepsinde kurtul".


Başkaca hiçbir vergi ve ceza yok!..

Evet işte bu kadar... Sen de dürüst vatandaşlar gibi başın dik biçimde bu
ülkede gezin.


Hatta, bankaya yatırdığın bu para kadar da öz sermayeni güçlendir. Al özel
fonlara, sonra da ekle sermayene.


Ananın ak sütü gibi helal olsun!!

Tekrar söylüyorum: Tüm bu uygulamalar, meslek mensuplarını mükellefler
nezdinde "önemsiz" ve mesleği "gereksiz" duruma düşürmektedir.


Hatta hayatı boyunca kaçakçılık yapmış olanlara yol göstermek, onlara
yardımcı olmak da meslek mensuplarımıza düşmekte ya da yüklenmektedir!

Hem ticari faaliyetlerini doğru-dürüst yapmayan mükellefler, hem de
mesleğini doğru dürüst yapmayan meslek mensupları için vergi afları bir
fırsat olmaktadır!


Kimi meslek mensuplarının, mesleklerini kurallarına göre yapmadıkları, hatta
mesleki bağımsızlıklarını koruyamadıkları (münferit de olsa) bu tür
uygulamalar gündeme geldiğinde anlaşılmaktadır.


SMMM GÖKHAN DEDE
16.09.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder